16 Mayıs’ta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Belarus Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile görüştü.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in şunları söylediğini bildirdi:
– Sevgili Alexander Grigorievich.
Tekrar Azerbaycan’a hoş geldiniz diyorum. Davetimi kabul edip devlet ziyareti için ülkemize gelmenize çok sevindim.
İkili gündelik, bölgesel ve uluslararası pek çok konuyu detaylı olarak konuştuk. İlişkilerimizin stratejik niteliğini bir kez daha teyit ettik. Ülkelerimiz arasındaki güven, karşılıklı saygı, dostluk ve iş birliğine dayalı yaratıcı ortaklığa büyük değer veriyoruz. Bu ilişkiler zamana karşı dayanıklı ve sanırım kimsenin aklında Belarus ve Azerbaycan’ın güvenilir dostlar olduğuna dair hiçbir şüphe yok. Bu, devletlerarası ilişkilerimizin temelidir, çünkü her durumda ikili desteğe güvenerek ilerlemek ancak karşılıklı güven koşullarında mümkündür.
Heyet üyeleri dün bir araya geldi ve bildiğim kadarıyla temaslar oldukça verimli ve olumlu geçti. Ele alınması gereken birçok konu var. Karşılıklı faaliyet perspektifimize baktığımızda büyük bir potansiyel, emtia cirosunun arttığını, tarımda endüstriyel işbirliğinin ve iş birliğinin yaygınlaştığını görüyoruz. Elbette, Belarus şirketlerinin ve işletmelerinin kurtarılmış bölgelerin restorasyonuna katılımını memnuniyetle karşılarız. Heyet üyeleri de bu konuyu görüştü. Heyetlerin bileşimi de pek çok konuya işaret ediyor. Gündemdeki konuları konuştular. Ama elbette heyet üyelerinin sorumlu olduğu konularla yetinmek mümkün değil. Dolayısıyla işbirliğimiz çok yönlü, iyi bir geçmişe ve iyi bir geleceğe sahip.
Alexander Grigoryevich, sizi bir kez daha selamlıyorum. Dost bir ülke olan Azerbaycan’da iyi vakit geçirmenizi dilerim.
Başkan Alexander Lukashenko şunları söyledi:
– İlham Haydar oğlu, çok teşekkür ederim. Aslında alakalı bir konumuz yok. Her şeyimiz açık. Tartışıyoruz, birileri bazı şeyleri duysa bile ilişkimizin nasıl olduğunu düşünüyor. İlişkiler çok samimi, çok yakın, kardeş gibi iletişim kuruyoruz. Dünyayı da aynı şekilde anlıyoruz, nereye gittiğini anlıyoruz. Biliyorsunuz, bire bir görüşmemizde Haydar Aliyev’den bahsetmiştim size, keşke Azerbaycan’ın nasıl geliştiğini, başarılarını görebilseydi. Tekrar düşündüm ve savaştan önceki, sizin kurtuluş savaşınızdan önceki konuşmamızı hatırladım. O sırada yemek masasında hep birlikte felsefe tartışıyorduk ve savaşın kazanılabileceği sonucuna vardık. Önemlidir, Zaferi sürdürmek daha önemlidir. Üçüncüsü, siz de bu konuya değindiğiniz için, savaştan sonra en zor dönemin başlayacağı ve özgürleştirdiğiniz toprakları yeniden canlandırmaya ve restore etmeye başlamanın gerekli olacağı konusunda genel bir kanaate vardık. O zor dönem geldi, bu toprakları canlandırmak, insanların geri dönmesi gerekiyor, bir kısmı şehirde doğmuş, sorunlar olabilir vs. Sen kazandın ve onu korudun. Artık diriliş zamanıdır. Zaman alır, çok sıkı çalışma gerektirir ve bu görevleri tamamlamak beş veya on yıl alabilir.
İlham Haydar oğlu, böylece bu sürece yardımcı olabiliriz ve katılabiliriz. Yeterince yardımcınız var ama bir dost olarak biz bu sürece ekipmanlarla, tarım kentleriyle, işyerleriyle katılabiliriz. İnsanlar taşınabilir ve geri dönebilir ancak bunun için apartmanlara ve işyerlerine ihtiyaç vardır. Bizim belli teknolojilerimiz var, sizin uzmanlarınız, bakanlarınız bu teknolojileri çok iyi biliyor. Eğer işe yararsa, tekniğimiz burada olacak ve çalışıyor olacak.
Azertaç
